İran Kedisi Özellikleri

15 Haziran 2023
İran Kedisi Özellikleri

İran kedisi, yuvarlak yüzü ve ufak ağzıyla ayırt edilen uzun tüylü bir kedi cinsidir.

İran üzerinden dünyaya dağılımı Horasan'dan ihraç edilen kedilerin 1620'li yıllarda Pietro Della Valle tarafından Ankara üzerinden İtalya'ya gelmesiyle başlamıştır. Aynı dönemde Nicholas-Claude Fabri de Peiresc tarafından Fransa'ya da götürülmüşlerdir. Kısa bir süre sonra İngiltere'ye görülmeye başlamışlardır.

İlk dönemdeki İran kedileri İran'dan gelenler gri tüylere, Ankara'daki İran kedileri ise beyaz tüye sahiptiler.

İran kedisi geçmişi hala gizemini korumakla beraber, Mısır hiyerogliflerinde uzun tüylü bir kedi cinsinden bahsedilir, bu kedi türünün İran kedisi olduğu düşünülmektedir. (Tüm uzun tüylü kedi cinslerinin kökeni halen gizemini korumaktadır.)

Son dönemdeki İran kedileri üzerindeki  genetik araştırmalar günümüzün İran kedilerinin genlerinin Doğu Avrupa kedilerine bağlı olduğunu göstermektedir, Güneydoğu'dan dağılım gösteren İran kedisi zamanla genetik imzasını yitirmiştir.

Fiziksel özellikleri

  • İran kedileri baş yapısı düzdür.
  • Yassı bir burun şekline sahiptir.
  • Tüyleri yumuşak ve uzundur.
  • Gövde yapıları kısadır.
  • Küçük yapılı bacaklara sahiptir. 

Dağılımı

1900'lü yıllarda Amerika'ya götürülmeden önce, 1871 Yılında İngiltere'nin Londra şehrinde Harrison Weir tarafından The Crystal Palaceda düzenlenen kedi şovunda tanıtılmıştır. O dönem İran Kedisi tür standartları olarak kısa yüzlü (Short-face) kedi cinsi olarak adlandırılır. Fakat yine de o dönemdeki İran kedileri, günümüzün düz suratlı İran kedilerinin aksine daha çıkık yüz yapısına sahiptiler. Yine o dönemde araştırmacılar İran kedisini Ankara kedisinden ayırt etmek için çalışmalarda bulunmuşlar sonrasında İran kedisi tür standartları 1889 yılında Harrison Weir tarafından yayınlanmıştır. Weir, İran kedisinin Ankara kedisinden farklı olarak uzun kuyruklu, kaba tüylere sahip, büyük kafa yapısı ve kulakları yukarı doğru daha az sivri olduğunu belirtmiştir.

Kalıtsal hastalıklar

Bazı ülkelerde İran kedi nüfusunun yarısını etkileyen kalıtsal Polikistik böbrek hastalığı yaygındır. Burun/yüz yapılarının içeri doğru eğrilmesinden dolayı hırıltılı nefes alma ve göz kanalları tıkanıklığı göz yaşı/sıvısının dışarı akmasına neden olur. İran kedilerinde bu göz akıntısı temizlenmez ise göz enfeksiyonu oluşabilir ve körlük meydana gelir.

Sağlık

Modern İran kedileri geniş oval kafatasına, kısa yüz ve buruna sahip olduklarından bu yüz yapısından dolayı nefes alma zorlukları, cilt, göz problemleri ve doğum zorlukları görülmektedir.  Anatomik anormalliklerden ötürü nefes alma zorlukları görülebilir, kusurlu gözyaşı kanalları gözyaşlarının yüzünden akmasına sebep olur (Epiphora). Bu durum kozmetik olarak görülse de daha ciddi sonuçlara sebebiyet verebilir, göz kapaklarının içeriye doğru kapanarak korneaya sürtmesi ve yırtılmasına, ağrıya, enfeksiyona, kornea hasarına sebebiyet verebilir. Kapalı doğum kanalı veya zor doğum İran kedilerinde nispeten görülebilir. Bu nedenle ölü doğum oranı . %16.1, %22.1  arasında değişirken bu durum normalden daha yüksektir, 1973 yılı araştırmaları %29.2 yavru ölüm oranı ortaya koymuştur. 2010 yılında yapılan veterinerlik çalışmaları kısa kafa yapısından kaynaklı ciddi sağlık sorunları çıktığını belirtmiştir.

BBC TV kanalında yayınlanan Pedigree Dogs Exposed adlı programda veterinerler ve hayvan hakları derneklerinin yetiştiriciler üzerindeki baskıları bir yana İran kedileri sağlık sorunlarının en çok etkisinde kalan kedi ırklarından biri seçilmiştir. Hayvan hakları savunucuları, aşırı yüz yapısına sahip modern İran kedilerinin hastalıklarından dolayı üreme standartlarında değişiklik ve sınırlandırılması talebinde bulundu. GCCF, TICA ve FIFe dernekleri bu cinsin burun kanallarının açık olması ve bu kanallardan havanın kolayca geçebilmesi gerektiğini bildirdi. Alman hayvan hakları savunucuları ise basık suratlı kedi türünün tamamen yasaklanması gerektiği yönünde bildiride bulundular.

Yetişkin İran kedilerin de %36, %49 oranda Polikistik böbrek hastalığı görülür. British Longhair, Himalayan özellikle otozomal dominant polikistik böbrek hastalığından muzdariptir. Kistler zamanla gelişip büyüyüp böbrek dokularının yerini alır, bu durum böbreğin büyümesine sebep olur. İleri zamanlarda ortalama 7 yaşlarında böbrek yetmezliği görülür. (3 ila 10 yaş arası görülebilir) Belirtilerini aşırı sıvı alımı ve sık sık idrara çıkma, iştahta azalma, kilo kaybı ve depresyon olarak belli eder. Bu hastalığa ırk da bulunan PKD geni sebep olmaktadır. DNA testi sayesinde sonucu negatif olan kedilerin üremesine izin verilmesi, bu hastalığın yayılımının durması ve gelecek nesillerde bu hastalığın kaybolması mümkün kılabilir.

Hipertrofik kardiyomiyopati, tüm kedilerde görülen yaygın bir hastalıktır. Maine Coon ve American Shorthair türlerinde kalıtsaldır, büyük olasılık İran kedilerinde de bu durum böyledir. Bu hastalık sol kalp içi boşluğunda kalınlaşmaya sebep olur, bazı durumlarda ani ölüme sebebiyet verebilir. Erkek ve yaşlı kediler bu durumdan etkilenme eğilimleri daha fazladır. Raporlara göre İran kedileri %6.5 oranda etkilendiği görülmektedir. Bu hastalığın görüldüğü kedilerin üremesi engellenerek hastalığın kalıtsallığını kaybetmesi sağlanabilir.

Sıklıkla modern İran kedilerinde görülen çene yapası sebebiyle mamalarını yemede zorlandığı görülebilir. Bu sebepten ötürü kedi maması üreticileri İran kedilerine özel yapıdaki mamaları piyasaya sürdüğü görülmektedir.

Bakım

Uzun tüylerinden dolayı bakımı zordur, tüylerdeki dolanıklıkları engellemek için düzenli olarak sık sık taranmaya ihtiyaç duyarlar. Her ne kadar İran kedileri kendilerini temizlese de sahipleri yıkama gereği duyabilirler. Alternatif olarak tıraş ettirdikleri görülmektedir. Sahipleri gözlerini kabuklaşmayı önlemek ve akıntılardan dolayı düzenli temizlerler.

Kaynakça

-wikipedia

Haber Yorumları